İçeriğe geç

Türkiye nereden ithalat yapıyor ?

Türkiye İthalatının Dinamikleri: Nereden, Nasıl, Neden?

Türkiye, ekonomik büyümesinin önemli bir bölümünü hâlâ dışa açık yapısıyla inşa ediyor. Bu bağlamda ithalat, yalnızca tüketim mallarını karşılamak için değil; sanayi üretimini sürdürmek, ara mal ve enerji ihtiyacını karşılamak için de kritik bir role sahip. Peki Türkiye nereden ithalat yapıyor? Bu yazıda, bu soruya tarihsel arka planıyla birlikte yanıt vermeye çalışıyor; günümüzdeki akademik tartışmalara da kısaca yer veriyoruz.

Tarihsel Arka Plan

Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren Türkiye, ithalat bağımlılığıyla karşı karşıya bir ekonomiye sahipti. 1950-60’lı yıllardan itibaren sanayileşme politikalarıyla birlikte “maliyetleri dış kaynaklardan temin etme” stratejisi öne çıktı. 1980’lerden sonra ise dışa açılma süreci, ithalatla bağlantılı olarak arttı: Gümrük birlikleri, serbestleşme adımları, yabancı sermaye girişleri… Bu süreçlerde ithalatın kaynağı ve niteliği değişime uğradı.

Örneğin, 1990’lardan itibaren Avrupa Birliği ile gümrük birliği ilişkisi ve serbest ticaret anlaşmaları, Türkiye’nin ithalat ağını genişletti. Bu bağlamda, hem Avrupa ülkelerinin hem Uzak Asya ülkelerinin Türkiye’ye yönelişi arttı. Bu tarihsel dönüşüm, sadece hacimsel bir artış değil; aynı zamanda “kaynak coğrafyası” ve “ürün­ni” açılarından da farklılaşma getirdi.

Güncel Durum: Kaynak Ülkeler ve Ürün Grupları

Günümüzde Türkiye’nin ithalatında ön plana çıkan bazı kaynak ülkeler şöyle: Çin (ilk sırada yer almak üzere), Rusya Federasyonu, Almanya, İtalya gibi. Örneğin 2024 yılı itibarıyla Çin yaklaşık 41 milyar $ ile %13 civarında bir paya sahipken, Rusya yaklaşık 39,8 milyar $ ile %12,8’lik bir payla ikinci sırada yer alıyor. [1]

Ürün grupları açısından, Türkiye’nin en çok ithal ettiği kategoriler arasında enerji ürünleri (petrol, doğal gaz ve türevleri), makine‑mekanik cihazlar, motorlu taşıtlar ve parçaları yer alıyor. Örneğin, enerji ürünleri ithalatı 2022 yılında yaklaşık 96,5 milyar $ ile toplam ithalatın %26,5’ine tekabül etmiş durumda. [2]

Hacim açısından bakıldığında da ithalat sürekli artış eğiliminde: 2023 yılında Türkiye’nin toplam ithalatı yaklaşık 361,8 milyar $ düzeyindeydi. [3]

Stratejik Önemi: Neden Bu Kadar Çeşitli Kaynaktan İthalat?

Türkiye’nin ithal kaynaklarını çeşitlendirmesinin birden fazla nedeni bulunuyor:

– Enerji bağımlılığı: Yerli enerji üretimi sınırlı olunca, Rusya başta olmak üzere enerji kaynaklı ithalat önem kazanıyor.

– Sanayi üretimindeki ara mal ihtiyacı: Makine‑ekipman, motorlu taşıt parçaları gibi girdiler büyük oranda ithalata bağlı.

– Coğrafi ve lojistik avantajlar: Çin ve Asya‑Pasifik bölgesi ile ticaret hattının gelişmesi, maliyet ve zaman açısından avantaj sağlıyor.

– Ekonomik bağlar ve ticaret anlaşmaları: Avrupa’ya yakınlık ve AB ile gümrük birliği gibi ilişkiler, Almanya‑İtalya gibi ülkelere yönelmeyi destekliyor.

Güncel Akademik Tartışmalar

Akademik literatürde Türkiye’nin ithalatı üzerine iki önemli tartışma öne çıkıyor:

1. İthalata bağımlılık ve sürdürülebilirlik: Türkiye’nin yüksek ithalat hacmi özellikle enerji ve ara mal üzerinden dış şoklara karşı savunmasızlık yaratıyor. Daha dengeli bir üretim‑ithalat dengesi sorunu mevcut. Örneğin, ekonomi‑üretim bağlantıları üzerine yapılan araştırmalarda ağır sanayi‑ara mal üretiminin büyümeye katkısı vurgulanıyor. [4]

2. Kur değişimi ve ticaret ilişkileri: Kur değişkenliği ve serbest bölge yapıları gibi riskler ithalat hacmini ve maliyetini etkiliyor. Bir çalışma, belirli bir serbest bölgede döviz kuru değişiminin ithalat ve ihracata etkisinin sınırlı olduğunu bulmuş durumda. [5]

Bu tartışmalar, Türkiye’nin ithalat stratejisini sadece “kaynak ülke seçimi” olarak değil; girdi yapısı, güvenlik boyutu ve lojistik‑maliyet boyutu açısından da değerlendirmeyi gerektiriyor.

Sonuç

Türkiye, ithalatında coğrafi olarak Asya, Rusya ve Avrupa hatlarında çeşitlenmiş bir profil sergiliyor. Çin, Rusya, Almanya gibi ülkeler başlıca kaynaklar arasında yer alırken; enerji ve ara mal ithalatı en büyük kalemleri oluşturuyor. Tarihsel olarak sanayileşme ve dışa açılma sürecinin etkisiyle şekillenen bu yapının, günümüzde sürdürülebilir büyüme ve dış şoklara direnç açısından kritik olduğu anlaşılmaktadır. Akademik literatürde dikkat çekilen konular; ithalata bağımlılığın azaltılması, yerli üretimin artırılması ve döviz kuru gibi makro‑ekonomik araçların etkisi üzerine odaklanıyor. Türkiye’nin ithalat stratejisinin bu yönde evrilmesi, ekonomik istikrarı ve üretim‑rekabet gücünü artırma açısından büyük önem taşıyor.

#Türkiyeİthalat #DışTicaret #EkonomiTürkiye #İthalatKaynakları

Sources:

[1]: “Türkiye’nin İthalat Performansı: 2024 Verileri, En Çok İthalat Yapılan …”

[2]: “TÜRKİYE’NİN EN ÇOK İTHALAT YAPTIĞI ÜRÜNLER VE ÜLKELER 2022 – 2023”

[3]: “Türkiye’nin İthal Ettiği Ürünler & Ülkeler ve Daha Fazlası (2025)”

[4]: “The Impact Of Industrial Production On Economic Growth: New Empirical Evidence For Türkiye In A Material Development Framework”

[5]: “Exchange Rate Sensitivity in Free Zone Trade: An Empirical Study of the Istanbul Ataturk Airport Free Zone”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

mecidiyeköy escort
Sitemap
hiltonbettülipbetsplash