Sarfınazar Etmek Ne Demek? Bir Affedişin Hikâyesi
Bazı kelimeler vardır ki, sözlükteki tanımını okumak onları anlamaya yetmez. Ancak yaşanmış bir hikâyenin içinde, duyguların tam ortasında karşılaştığında gerçek anlamlarını kavrarsın. “Sarfınazar etmek” de işte onlardan biridir. Bugün size bir hikâye anlatmak istiyorum; içinde gurur da var, pişmanlık da… Ama en çok da affetmeyi ve görmezden gelmenin ne kadar derin bir eylem olabileceğini anlatan bir hikâye.
—
Bir Şehrin İçinde İki Kalp: Mehmet ve Elif
Mehmet, mantığın adamıydı. Hayatını planlarla, stratejilerle yönetirdi. Her adımını düşünerek atar, duyguların kontrolü ele almasına izin vermezdi. Onun için sorunlar çözülmek içindi, üstünde durulacak kadar değerli değillerdi.
Elif ise bambaşkaydı. Duygularıyla yaşayan, insan ilişkilerinde empatiyi pusula yapan biriydi. Kalbinin sesini dinler, karşısındakini anlamadan hüküm vermezdi. Onun dünyasında “çözüm” demek, bir problemi çözmekten çok bir yarayı iyileştirmekti.
İkisi birbirini bu farklılıklarıyla sevmişti belki de. Fakat zamanla bu farklılıklar, aralarındaki mesafeyi de büyüttü.
—
Bir Kırgınlığın Hikâyesi
Bir gün küçük bir tartışma, hiç beklenmedik bir kırılmaya dönüştü. Mehmet’in sert bir sözü, Elif’in kalbinde derin bir iz bıraktı. Mehmet için o söz, “doğruyu söylemekti” sadece. Ama Elif için, sevgisinin sorgulanması demekti.
Günler geçti, konuşmadılar. Sessizlik aralarına duvar gibi örüldü. Mehmet stratejik davrandı; “O da bana gelsin,” diye düşündü. Elif ise duygularıyla savaştı; “O anlamalı beni,” dedi.
İşte tam bu noktada hayat, ikisini de bir kelimeyle tanıştırdı: Sarfınazar etmek.
—
Sarfınazar Etmek: Görmezden Gelmenin Asaletidir
“Sarfınazar etmek”, en basit tanımıyla bir şeyi görmezden gelmek, dikkate almamak demektir. Ama bu kelime sadece bir “umursamama” hali değildir. Bazen bir kırgınlığı unutmak, bazen bir yanlışı affetmek, bazen de gururunu bir kenara bırakıp sevgini seçmektir.
Elif, günler sonra Mehmet’in evinin önüne geldi. Kapıyı çaldığında kalbi hızla çarpıyordu. Konuşmak istemiyordu aslında, sadece anlaşılmak istiyordu. Mehmet kapıyı açtığında yüzünde ne bir öfke ne de bir suçluluk vardı. Sessizce baktılar birbirlerine.
“Bazı şeyler vardır,” dedi Elif, “üzerinde konuşsan büyür, sustukça küçülür. Ben büyütmek istemiyorum artık.”
Mehmet o an anladı. Elif, kırgınlığını sarfınazar etmişti. Görmezden gelmişti ama bu bir zayıflık değil, aksine sevginin en güçlü hâliydi.
—
Erkeklerin Gözünden Sarfınazar: Stratejik Bir Geri Çekilme
Mehmet gibi düşünen birçok erkek için sarfınazar etmek, bir tür stratejik hamledir. “Bunu büyütmenin bana kazancı ne?” diye düşünürler. Gereksiz tartışmalardan uzak durmak, enerjiyi daha önemli şeylere yönlendirmek anlamına gelir.
Onlara göre sarfınazar etmek, yenilmek değil; gereksiz savaşlara hiç girmemektir. Bazen de özür beklemek yerine, özrü kendinde bulmaktır.
—
Kadınların Gözünden Sarfınazar: Sevgiyi Seçmek
Elif gibi düşünen kadınlar içinse sarfınazar etmek, duygusal olgunluğun en güçlü göstergesidir. Çünkü onlar bilir ki, bazen bir sözü affetmek, bir davranışı görmezden gelmek, sevginin devam etmesi için en doğru yoldur.
Bu yaklaşımda sarfınazar etmek, karşı tarafı küçümsemek değil; sevdiğin insanla kurduğun bağı büyütmektir. Bir tür “ilişki zekâsı”dır aslında.
—
Peki Sen Sarfınazar Edebilir misin?
Hayatta hepimiz bir noktada kırılır, üzülür, hayal kırıklığı yaşarız. Peki ya sonra?
O kırgınlığı sürekli hatırlayıp kendimizi mi yıpratırız, yoksa sarfınazar edip yolumuza mı devam ederiz?
Belki de gerçek olgunluk, haklı olduğun hâlde konuyu büyütmemekte, gururuna rağmen affetmektedir. Elif’in yaptığı gibi…
—
Sonuç:
Sarfınazar etmek, bir şeyi görmezden gelmekten çok daha fazlasıdır. O, kimi zaman sevginin gücünü, kimi zaman insan olmanın olgunluğunu temsil eder. Bazen stratejik bir hamle, bazen de derin bir sevgi göstergesidir.
Şimdi sana soruyorum: Son zamanlarda hangi kırgınlığını sarfınazar edebilirsin? Cevabını yorumlarda paylaş, belki de birinin affediş yolculuğuna ilham olursun.